The Norm Hotels Vizyonu
Ayrıcalıklı konaklama dinamiklerine liderlik edip, faaliyet gösterdiğimiz destinasyonlarda her müşteri ve çalışanın nihai amacı olmak.
The Norm Hotels Misyonu
Müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutup; empati, değer üretimi, inovasyon, şirket ruhu ve çeşitliliğe saygı duyarak ürettiğimiz yüksek standartlı kaliteli hizmetler ile yaşamları zenginleştirmek.
The Norm Hotels Değerleri
- İnovasyon
- Tutku
- İletişim
- İş Birliği
- Önemsemek
- Kararlılık
- Sürdürebilirlik
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI
Takip edilen, sevilen, hep hatırlanan ve tavsiye edilen bir yaşam markası olma vizyonuyla hizmetine başlayan Norm Hotels markası; misafirlerine kendilerini özel hissedecekleri bambaşka bir dünya sunmayı amaç edinmiştir.
Birbirinden farklı ürün kategorileri, yenilikçi yapısı, paydaş memnuniyeti, çevresel ve toplumsal katma değerleri ile süreçlerini sürdürülebilir kılmak amacıyla kalite uygulamalarına büyük önem vermekte, gerekli tüm çalışmaları yerine getirmektedir.
Sürdürülebilirlik anlayışımız ile doğaya ve topluma karşı sorumluluklarımızı önemli görüyoruz. Ulusal değerlerimize, yöresel gelişimimize ve kültürel zenginliklerimizin yaşatılmasına katkıda bulunacak sosyal projeleri desteklemek, kurumsal ve toplumsal gelişimi teşvik edecek faaliyetlere öncelik vermek, eğitim faaliyetlerini desteklemek, kültür ve sanatı geliştirici uygulamaları desteklemek, çevre duyarlılığı ve çevrenin korunması gibi sosyal sorumluluk alanlarına giren konulara uygun olarak hareket etmek kuruluş amaçlarımız arasında yer almaktadır.
Sürdürülebilirlik Politikamız; sürdürülebilirlik çalışmalarımıza bir çerçeve oluşturmaktadır. Yönetim sistemlerimizin sürekli iyileştirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için tüm iş süreçlerimiz, sürdürülebilirlik politikamız doğrultusunda yürütülür.
Norm Hotels olarak sürdürülebilirlik politikamız;
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKALARIMIZ
Gelecek nesillere yatırım yaparak, herkes için daha parlak ve sürdürülebilir bir gelecek yaratabileceğimize inanıyoruz.
The Norm Hotels olarak çocukların psikolojik, fiziksel ve her türlü sömürüden korunması için yerel makam ve kuruluşlar ile işbirliği içindeyiz. Çalışanlarımıza gerekli bilinçlendirmeyi sağlar ve eğitim amacı dışında 18 yaş altı çocuk çalıştırmayız.
Başarımızın, çalışanlarımızın özverisi ve sıkı çalışmasıyla doğrudan bağlantılı olduğunun farkındayız ve personelimizin kendilerini değerli, saygın ve desteklenmiş hissetmeleri için çalışırız.
The Norm Hotels olarak, insan ve çalışan haklarına saygılı, iş sağlığı ve güvenliğini gözeten, kişisel gelişime önem veren, adil ve eşitlikçi bir yönetim anlayışını benimseriz. Çalışan memnuniyetini izler ve arttırmak için çaba gösteririz.
İnsan hakları ile ilgili kabul görmüş yasa ve sözleşmelere uyarız. The Norm Hotels’de; dil, din, milliyet, cinsiyet, siyasi görüş, sosyal ve medeni durum, cinsel yönelim gibi ayrımlar yapmaksızın herkesin haklarına saygı gösterir ve eşit davranırız.
The Norm Hotels’de engelli bireyler, çocuklar ve 70 yaş üstü bireyler otelde çalışan ve konaklayan diğer bireylerin anlayışına ve yardımına daha fazla ihtiyaç duyan gruplar olarak tanımlanmıştır. Fiziksel ve psikolojik her türlü yaklaşım ve istismarı engellemek adına çalışırız.
Kaynaklarımızın sınırsız olmadığının ve gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakmak için verimli kaynak kullanımının öneminin farkındayız. Otellerimizde enerji kullanımını azaltmak ve performansımızı sürekli olarak iyileştirmek için çabalarız. Mevcut olan durumlarda yenilenebilir enerji kaynaklarını tercih eder ve çevre etkimizi en aza indirecek sistemler kurarız. Sürdürülebilirlik bilinci ve farkındalık oluşturmak için misafirlerimiz, personelimiz ve iş ortaklarımızı bilgilendirir ve hedeflerimize ulaşabilmek için tüm paydaşlarla işbirliği yaparız.
Bölgemizin kültürel ve sosyal mirasının korunmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına önem veririz. Bölge halkının ekonomik ve sosyal faydalarının artması için çalışır, toplumsal sorunların çözümünde yerel kuruluşlar ile iş birliği yaparız. Misafirlerimizi yerel kültür ve tarih hakkında bilgi edinmeleri ve tanımaları için teşvik ederiz.
Hammadde temininden atık yönetimine kadar olan tedarik sürecimizde, çevreye minimum zarar verirken topluma en yüksek faydayı sağlamak amacıyla çevresel, sosyal ve ekonomik etkimizi takip ederiz.
Bu hususta; yerel olarak üretilmiş ürünleri, hizmet alımında çok uluslu şirketler yerine yerel şirketleri tercih ederiz. Satın alınacak ürün seçimlerinde; geri dönüştürülebilir, geri dönüştürülmüş malzemeden üretilmiş, çevre sertifikalı, sürdürülebilirlik ilkelerine uygunluk gösteren ürünlere öncelik veririz. Tesisimizde, tehdit altındaki ve satılması yasak olan türler kullanmayız.
Çalışanların bilgilendirilmesi, enerji tasarrufu uygulamaları, atık azaltmaya / ayrıştırmaya yönelik uygulamalar ve doğa dostu yeni teknolojiler ile çevreye olan olumsuz etkilerimizi azaltmaya çalışırız.
Tesisimizde bölgeye özel bitki örtüsünü ve hayvan türlerini korumaya yönelik çalışmalar yürütürüz. Bu konuda bölgesel çalışmalara destek verir ve misafirlerimizi bilgilendiririz. Bütün canlıların yaşama hakkına sahip olduğunun ve saygı gösterilmeyi hak ettiğinin bilincinde olarak, dezavantajlı bir grup olan sokak hayvanlarına sahip çıkarız. Veteriner hekim istihdamı ile sokak hayvanlarının tıbbi bakım ihtiyacını karşılar; beslenme ve barınma ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çalışmalar yürütürüz.
The Norm Hotels Yönetimi olarak, sürdürülebilirlik politikamızda belirtilen maddeler doğrultusundaki tüm iyileştirme, geliştirme, düzeltme ve uyum çalışmaları için gerekli kaynakları sağlamayı ve yönetim sistemleri şartlarına uymayı; çalışanlarımızı, birlikte geliştireceğimiz duyarlı projelere katılmaları, sosyal sorumluluk bilinciyle yer alacakları sosyal ve toplumsal faaliyetlere gönüllü olmaları konusunda teşvik etmeyi taahhüt
The NORM HOTELS ENTEGRE YÖNETİM SİSTEMİ POLİTİKASI
- Tüm otellerimizde, misafir odaklı hizmet yaklaşımını benimsemek,
- Misafir ve çalışan memnuniyetini ön planda tutmak ve bu hedef doğrultusunda tüm iş süreçlerini planlamak,
- Misafirlerimizin her daim bize taleplerini iletebileceği ve geri bildirimlerini alabileceği şekilde kurgulanmış olan sistemimizle hızlı çözümler üretmek,
- Gelişen ve değişen misafir beklentilerini, yeni teknolojileri ve sektör çalışmalarını takip etmek, değerlendirmek ve bu doğrultuda iş süreçlerimizi sürekli iyileştirmek,
- Karşılıklı gelişimi sağlayacak şekilde, tüm paydaşlarımız ile iletişim halinde olmak ve iş birliğini artırmak, Hammadde alımından sunuma kadar geçen tüm gıda üretimi ve sunumu aşamalarında insan sağlığı açısından risk değerlendirmelerini yapmak ve gerekli önlemleri almak,
- Lezzetli, misafir ve personel beklentilere uygun, güvenilirliği yüksek gıdalar üreterek sunmak, Çalışanlarımızın da görüşlerini alarak sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlamak,
- Kaza ve hastalıklara neden olabilecek durumlar ile ilgili risk değerlendirmeleri yaparak önlem almak, Doğal kaynakları verimli kullanmak, israf ve gereksiz tüketimlerden kaçınmak,
- Çevre kirliliğine ve kaynak tüketimine olan olumsuz etkilerimizi değerlendirmek, bu etkiler ile ilgili risk değerlendirmelerini yaparak önlem almak,
- Eğitim ve gelişim faaliyetleri ile çalışanlarımızın mesleki ve kişisel yetkinliklerini artırarak iş kalitesini yükseltmek ve kurum kültürünü oluşturmak,
- Tüm çalışmalarımızla ilgili yasal şartları, standartları, STK çalışmalarını ve akademik çalışmaları takip ederek uyum sağlamak.
The Norm Hotels Yönetimi olarak, yukarıdaki belirtilen maddeler doğrultusundaki tüm iyileştirme, geliştirme, düzeltme ve uyum çalışmaları için gerekli kaynakları sağlamayı ve yönetim sistemleri şartlarına uymayı taahhüt ediyoruz.
Türkiye Biyoçeşitlilik Rehberi
Türkiye; coğrafi konumu, iklimi, jeolojisi, toprak ve su kaynakları ve kuş göç yolları üzerinde yer alması nedeniyle biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir ülkedir.
Türkiye, yaklaşık 11.000 bitki türüne ev sahipliği yapmakta olup bunların 3500 kadarı endemik bitki türüdür. Antalya’da ise 200 endemik bitki türü bulunmaktadır.
Türkiye’de 481 kuş, 150 memeli, 380 kelebek, 130 sürüngen ve amfibi, 716 balık türü bulunmaktadır.
Türkiye Faunası
Halikarnas Esmeri (Maniola halicarnassus)
Adını Bodrum’un eski ismi Halikarnasos’tan alan Halikarnas esmeri kelebeği, Ege Bölgesi'nde ve özellikle Bodrum Yarımadası'nda sıklıkla görülür. Halikarnas esmeri orta büyüklükte bir kelebek türüdür ve kanat açıklığı genellikle 5-6 cm arasında değişir. Üst kanatları koyu kahverengi veya siyah renkte olup, bazı alt türlerinde beyaz lekeler veya çizgiler bulunabilir. Yaşam alanlarının tahribatı, tarım ilaçları ve çevre kirliliği gibi faktörler sebebiyle nesli tehlike altında olan bu türün doğal yaşam alanlarının korunması büyük önem taşımaktadır.
Ada Doğanı (Falco eleonorae)
Ada doğanı, doğangiller (Falconidae) familyasından orta büyüklükte ince ve uzun kanatlara sahip orta büyüklükte bir doğan türüdür. Özellikle Akdeniz’de bulunur. Erkekler genellikle gri-siyah renkteyken, dişiler ve genç kuşların tüyleri daha soluk ve kahverengidir. Bu tür, adını 14. yüzyılın Sardunya kraliçesi ve yargıcı Eleonora d'Arborea'dan almıştır. Ada doğanı hem göçmen kuşlar arasında hem de ada ekosistemlerinde önemli bir role sahip olan bir türdür. Ada doğanlarının doğal yaşam alanlarının korunması, avlanmanın kontrol altında tutulması türün devamlılığı için önemlidir.
Tepeli Karabatak (Phalacrocorax aristotelis)
Tepeli karabatak, karabatakgiller (Phalacrocoracidae) familyasına ait bir deniz kuşudur. Avrupa ve çevresinde yaygın olarak bulunur. Özellikle kayalık kıyılarda ve adalarda yuva yapar. Dalış yetenekleri sayesinde su altında avlanabilir.
Tavşancıl (Hieraaetus fasciatus)
Tavşancıl, atmacagiller (Accipitridae) familyasından bir kartal türüdür. Büyüklüğü 55 – 65 cm civarındadır. Uçuş esnasında uzun kanatları, kuyruğu ve boynuyla büyük bir arı şahinine benzer. Süzülerek ve ani dalışlar yaparak avını yakalar. Özellikle tavşan, sincap ve benzeri küçük memelilerle beslenir. Doğal yaşam alanlarının korunması ve avlanmanın kontrol altında tutulması, bu güzel kartal türünün geleceği için önemlidir.
Küçük Kerkenez (Falco naumanni)
Küçük kerkenez, doğangiller (Falconidae) familyasından küçük bir doğan türüdür. Genellikle açık arazilerde ve kırsal alanlarda yaşar. Göç dönemlerinde ve yaz aylarında Türkiye’nin tüm bölgelerinde görülebilir. 27–33 cm boyunda, 63–72 cm kanat genişliğindedir. Üst tarafları soluk kahverengi, alt tarafları beyazdır ve karın bölgelerinde kahverengi çizgiler bulunur.
Ada Martısı (Larus audouinii)
Ada martısı, martıgiller (Laridae) familyasından, Akdeniz'e endemik bir martı türüdür. Uzunluğu yaklaşık 52 cm civarındadır. Kanat açıklığı 125-135 cm arasında değişir. Erişkin martıların başı ve alt kısımları beyaz, sırt ve kanat üstü gri renktedir. Gözleri koyu, bacakları sarı ve gagası kırmızıdır. 2004 IUCN Kırmızı Listesine göre Ada martısı, NT (Şu an için tehlike altında olmayan ancak yakın gelecekte tehlikede olabilir) kategorisinde yer almaktadır.
Akdeniz foku (Monachus monachus)
Dünya genelinde 600 ila 700, Türkiye sahil bölgelerinde ise yaklaşık 100 Akdeniz foku yaşamaktadır. İri bir deniz memelisi olan Akdeniz fokunun boyu 2-3 metre, ağırlığı 200-300 kilogram arasında değişmektedir. Akdeniz foklarının en dikkat çekici özellikleri büyük başları, uzun bıyıkları ve siyah gözleridir. Kıyı mağaralarına yönelik yapılan müdahaleler ve dış faktörler, özellikle insan faaliyetleri, yapılaşma, turistik amaçlı mağara ziyaretleri ve sualtı mağara dalışları gibi etkenler nedeniyle, Akdeniz foklarının nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu türün korunması sadece Türkiye'deki popülasyonu değil, dünya genelindeki tüm popülasyonu için büyük önem taşımaktadır.
Alageyik (Dama Dama)
Antalya'nın Düzlerçamı bölgesinde yaşayan alageyikler, dünya genelindeki diğer alageyiklerin kökenini oluşturmaktadır. Alageyiklerin tüy renkleri mevsime göre değişiklik gösterebilir. Yazın, genellikle sarımsı-kahverengi renkte tüyleri vardır ve üzerinde beyaz benekler bulunur. Kışın ise tüyleri daha koyu gri-kahverengiye döner ve benekler genellikle kaybolur. Erkek alageyiklerde geniş ve palmat (avuç içi şeklinde) boynuzlar bulunur. Alageyikler Türkiye’ de koruma altında olan türler arasındadır. Doğal yaşam alanlarının korunması, avlanmanın kontrol altında tutulması ve bilinçlendirme çalışmaları ile alageyik popülasyonu koruma altındadır.
Caretta Caretta
Caretta Caretta türü, uluslararası düzeyde koruma altında olan türler arasında yer almaktadır. Karaya sadece yumurtlama amacıyla çıkarlar. Üst kısmı kırmızımsı-kahverengi tonlarda olup, alt kısmı açık sarı renktedir. Bacakları, yüzme yeteneklerini artırmak üzere palet şeklini almıştır ve genellikle en fazla iki tırnağa sahiptirler. Erkek bireyler, daha uzun vücutları ve uzun kuyruklarıyla dişilerden ayırt edilir. Caretta Carettalar Mayıs- Temmuz periyodunda yumurtlamak için özellikle sahil bölgelerinde kumlu plajları tercih ederler. Ancak insanlar tarafından yapılan plaj düzenlemeleri, kum çekilmesi, sahil kenarındaki ışıklandırmalar ve turistik faaliyetler gibi etkenler, deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarını bozabilir veya yok edebilir. Bu nedenle, deniz kaplumbağalarının yumurtlama alanlarını korumak için plaj düzenlemelerine dikkat etmek gerekmektedir.
Bayağı Vaşak (Lynx lynx)
Bayağı vaşak, kedigiller (Felidae) familyasından Avrasya'da yaygın olan bir vaşak türüdür. Bayağı vaşaklar Türkiye'de Tunceli, Antalya, Ardahan, Bolu, Çankırı, Kars, Kastamonu, Erzurum, Sivas, Artvin ve Rize'de bulunur. Bayağı vaşakların vücudu uzun ve ince, bacakları kısa ve güçlüdür. Kulaklarının tepesinde fırça şeklinde tüyler bulunur. Tüyleri gri, sarımsı-kahverengi olabilir ve üzerlerinde benekler bulunabilir. Dünya genelinde, IUCN Kırmızı Listesi'nde "Az Tehlike Altında" olarak listelenmiştir. Ancak Balkanlar ve Türkiye'de yasa dışı ve bilinçsiz avlanma sebebiyle tür tehdit altındadır. Yasa dışı avcılığa önlenmesi, bilinçlendirme ve koruma çalışmaları ile türün devamlılığın sağlanası önemlidir. Bu kapsamda, Türkiye ve Avrupa’da vaşak avı yasaklanmıştır.
Karakulak (Caracal caracal)
Karakulak, kedigiller (Felidae) familyasından vahşi bir hayvan türüdür. Karakulaklar genellikle ormanlık ve çalılık alanlarda yaşarlar. Türkiye’de Konya Havzası, Güney Toroslar ve Güneydoğu Anadolu’da yaşar. Karakulakların rengi genellikle kahverengi tonlarda olup, üzerinde bazen gri ya da beyaz benekler bulunabilir. Kulaklarının ucunda sivri tüy kümecikleri vardır ve kulaklarının üst kısmının kenarları siyah tüylüdür. Kemirgenler, tavşanlar ve diğer küçük memelilerle beslenir. Etkileyici sıçrayış yeteneği sayesinde, havada uçan kuşları bile avlayabilirler. Türkiye’de nüfusu son yıllarda çok azalmıştır ve avlanılması yasaktır.
Şeritli Engerek Yılanı (Montivipera xanthina)
Şeritli engerek yılanı, Türkiye ve çevresinde yaygın olarak bulunan zehirli bir yılan türüdür. Genellikle kuru ve kayalık bölgelerde yaşar. Şeritli engerek yılanının karakteristik özellikleri arasında vücudu boyunca uzanan geniş kahverengi lekeler ve aralarında ince beyaz şeritlerin bulunması yer alır. Bu desen sayesine avlanırken kamufle olur. Zehirli bir yılan türü olan şeritli engerek yılanının ısırması ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Ancak insanlarla karşılaştıklarında kaçma eğilimindedirler ve ısırma eylemini savunma amaçlı gerçekleştirirler.
Türkiye Florası
Salep Orkidesi (Orchis, Ophyrus, Serapias, Platanthera, Dectylorhiza)
Doğal yayılış alanı: Akdeniz
Orkidegiller (Orchidaceae) familyasına ait bir bitkidir. Akdeniz ve Ege bölgesinde yayılış gösterir. Bitkinin ilginç özelliklerinden biri, toprak altında kalan yumruların ezilmesiyle elde edilen salep tozudur. Salep orkidelerinin popülasyonun azalmasındaki başlıca sebepler arasında hızlı nüfus artışı, tarım alanlarının genişlemesi ve salep üretimi için yapılan aşırı sökümler yer almaktadır.
Salep orkidesi 1996 yılından bu yana koruma altına alınmıştır. Türkiye’de 2014-2018 yılları arasında “Salep Eylem Planı” isimli bir koruma projesi başlatılmıştır. Bu proje, salep orkide türlerini korumayı ve sürdürülebilir bir salep üretimi için stratejiler geliştirmeyi amaçlamıştır.
Zeytin (Olea europaea)
Doğal yayılış alanı: Akdeniz
Olea europaea adlı zeytin, zeytingiller Oleaceae familyasından meyvesi yenen ve geleneksel olarak Akdeniz iklimine özgü bir ağaç türüdür.
Efsaneye göre, Zeus yeni kurulmuş olan Atina şehri için koruyucu bir tanrı seçmeye karar verir ve Tanrılar Meclisi’ni toplar. Zeus, insanlığa en kıymetli hediyeyi sunan tanrının şehrin koruyucusu olacağını duyurur. Denizlerin tanrısı Poseidon; dalgalardan, Akdeniz rüzgârından bile hızlı, savaşlarda yenilmeyecek bir at yaratır. Zekâ, sanat ve strateji tanrıçası Athena ise bir zeytin ağacını yaratır. Binlerce yaşayacak bu ağacın meyvesinden, yemeklerde kullanılacak çok değerli sıvı elde edilecektir. Zeytin yaraları iyileştirecek, sıcak havalarda gölge yapacak ve gecelere aydınlık saçacaktır. Zeytin ağacının eşsizliği, kazanma hırsına rağmen Poseidon da olmak üzere herkesi çok etkiler. Bunu fark eden Athena, zeytin ağacından bir dal kopararak Poseidon’a verir. Bu basit ama anlamlı hareket ile aralarındaki tüm gerginlik yok olur. Bu barışın simgesi olan olaydan sonra, Atina şehri Athena'nın adını alarak anılmaya başlar. "Düşmana zeytin dalı uzatmak" tabiri, bu hikâyenin etkisiyle pek çok dile yerleşir.
Zeytin ağacı, Akdeniz kültürünün vazgeçilmez bir parçasıdır. Zeytinyağı, mutfak, kozmetik, tıbbi uygulamalar da dâhil olmak üzere birçok farklı alanda kullanılmaktadır. Ekolojik açıdan, zeytin ağaçları Akdeniz iklimine mükemmel uyum sağlar. Sağlam köklere sahip olmaları, toprak erozyonunu engeller.
Turunç (Citrus aurantium)
Doğal yayılış alanı: Güneydoğu Asya
Turunç, narenciye ailesinin bir üyesi olarak özellikle sıcak iklimde yetişen aromatik bir meyvedir. Anavatanı Asya olan turunç, tarih boyunca ticaret yolları ile Akdeniz bölgesine yayılmıştır.
Anavatanı Asya olmasına rağmen turunç Akdeniz efsanelerine konu olmuştur. Efsaneye göre, Akdeniz'in masmavi sularında, Limon Prensi ve Portakal Prensesi âşık olurlar. Ancak bu aşk, iki kraliyet ailesi arasında hoş karşılanmaz. Limon Prensi'nin keskin ve asidik doğası, tatlı ve yumuşak Portakal Prensesi için uygun değildir. İki âşık, ailelerinin onayını alabilmek için ne yapacakları konusunda düşünürken Poseidon, bu iki âşığa yardım etmeye karar verir ve aşklarının meyvesini taşıyan bir ağaç hediye eder. Bu ağaç, Limon Prensi'nin keskinliği ile Portakal Prensesi'nin tatlılığını birleştiren turunçtur. Akdeniz bölgesinde turunç, hem meyve olarak hem de peyzajda kullanılır. Turunç meyve kabukları çay, reçel ve bitkisel ilaç yapımında kullanılır.
Portakal (Citrus sinensis)
Doğal yayılış alanı: Güneydoğu Asya, Arap Yarımadası
Portakalın asıl kökeni Güneydoğu Asya'dır. Ancak yüzyıllar içinde ticaret yolları sayesinde dünyanın birçok yerine yayılmıştır.
Taze olarak tüketildiği gibi sıkılarak suyu da içilir. Portakal kabukları marmelat yapımında, tatlılarda kullanılır. Ayrıca, kozmetikten temizlik ürünlerine kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Akdeniz iklimi, portakal ağaçları için idealdir. Sıcak yazlar ve ılıman kışlar, bu meyvenin yetiştirilmesi için uygun koşulları sağlar. Antalya, Türkiye'nin portakal üretiminde lider konumundadır.
Nar Ağacı (Punica granatum)
Doğal yayılış alanı: İran
Nar, dışı sert, içi ise sulu ve parlak kırmızı taneciklerle dolu bir meyvedir. Eski kültürlerde bereketin, bolluğun ve yeniden doğuşun simgesi olarak kabul edilmiştir. Yunan mitolojisine göre, yeraltı dünyasının tanrısı Hades, bereket tanrıçası Demeter’İn kızı Persephone’ye âşık olur ve onu kaçırır. Yeraltında nar yiyen Persephone oraya mahkûm olur. Demeter, kızını bulamayınca sinirlenir ve tüm toprakları, ağaçları kurutur. Zeus, Demeter'in öfkesi sonucu oluşan bu kıtlığı sonlandırmak için Hades'ten Persephone'yi geri göndermesini ister. Ancak Hades, Persephone'nin yeraltı dünyasında nar yediği için oraya ait olduğunu söyler. Sonunda bir anlaşmaya varılır ve Persephone yediği her nar tanesi için bir ay yeraltında kalacak; geri kalan zamanı ise yeryüzünde geçirecektir. Genellikle Persephone'nin yedi nar tanesi yediğine inanılır, bu nedenle yedi ay yeraltında ve beş ay yeryüzünde geçirdiği söylenir. Bu süre, kış aylarını temsil ederken, Persephone yeryüzüne dönüşü baharın başlangıcını ve doğanın yeniden uyanışını simgeler. Narın bu hikâyede kilit bir role sahip olması, meyvenin ölüm, yeniden doğuş ve bereketle olan ilişkisini yansıtır. Nar, reçellerde ve yemeklerde sıklıklar kullanılır. Olgun nar meyvelerinin sıkılması ve suyunun konsantre hale getirilmesiyle elde edilen nar ekşisi ise, Akdeniz mutfağında yaygın olarak salata, meze ve yemeklerde kullanılır.
İncir Ağacı (Ficus carica)
Doğal yayılış alanı: Doğu Akdeniz ve Güneybatı Asya
Anadolu’da bereketin ve doğurganlığın sembolüdür. Besin değeri yüksek meyvelere sahiptir. Olgunlaştığında tatlı bir lezzete sahip olan meyvesi yaz aylarında toplanır. İncir, taze olarak tüketildiği gibi, iyi muhafaza edilemediği için ticari üretimin çoğu kurutulmuş ve işlenmiş formlardadır.
Defne (Laurus nobilis)
Doğal yayılış alanı: Anadolu, Akdeniz Havzası
Kokusu bütün dünyada sevilen asil bir ağaçtır. Yunan mitolojisine göre, bir gün ışık tanrısı Apollon ırmak kıyısında dolaşırken Daphne’yi görür. Daphne'nin güzelliği ve zarafetinden büyülenir ancak Daphne onunla konuşmak istemez ve kaçmaya başlar. Apollon'un hızla Daphne'ye yaklaşmasından endişe duyan genç kız, tanrılara onu saklaması için yalvarır. Tanrılar Daphne’nin isteğini kabul eder ve genç su perisi defne ağacına dönüşür. Apollon, Daphne'ye olan sevgisinden dolayı, defne ağacını kutsal olarak ilan eder ve bu ağacın yapraklarından asla solmayan bir taç yapar. Defne, Akdeniz ikliminin sıcak yazlarına ve ılıman kışlarına çok iyi uyum sağlar. İyi drenajı olan toprakları tercih eder ve kuraklık koşullarına oldukça dayanıklıdır. Defne yaprağı, Akdeniz mutfağında sıkça kullanılan bir baharattır. Ayrıca defne yağı, özellikle sabun yapımında ve bazı doğal tedavilerde kullanılır.
Datça Hurması (Phoenix Theophrasti Greuer)
Doğal yayılış alanı: Datça Yarımadası
Datça hurması, özellikle Datça yarımadasında yetişen ve bu bölgeye özgü olan bir hurma türüdür. Anavatanı Akdeniz olan iki palmiye çeşidinden biridir. Ekim ve Kasım aylarında meyveleri toplanır. Genellikle yerleşim yerlerinden uzak, dik ve sert vadilerde yetişirler. Kolay yetişmesi ve estetik olması sebebiyle peyzaj çalışmalarında sıklıkla kullanılır.
Ihlamur (Tilia)
Doğal yayılış alanı: Kuzey Yarımküre
Ihlamur, Malvaceae (ebegümecigiller) familyasına bağlı, Kuzey Yarımküre'nin ılıman ve yarı tropik bölgelerinde yetişen ağaç cinsidir. Türkiye'de çoğunlukla Karadeniz, Ege, Marmara Bölgesi ve Antalya çevresinde yetişmekte olup ılıman iklimleri sevmektedir. Ihlamurun en bilinen kullanımı, çiçeklerinden hazırlanan ıhlamur çayıdır. Bu çay, soğuk algınlığı, grip gibi rahatsızlıkların tedavisinde sıkça tercih edilir. Aynı zamanda rahatlatıcı ve sakinleştirici özellikleri vardır.
Kızılçam (Pinus brutia)
Doğal yayılış alanı: Akdeniz
Kızılçam, Akdeniz bölgesi ormanlarının en yaygın ve en önemli ağaç türlerinden biridir. Türkiye'de özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde doğal olarak yayılış gösterir. Kızılçam, sıcak ve kurak yaz koşullarına oldukça dayanıklıdır. Farklı toprak türlerinde yetişebilme kabiliyetine sahip olup, hafif tuzlu topraklarda dahi gelişebilir. Orman yangınlarından sonra hızla yeniden filizlenebilme özelliğine sahiptir. Kızılçam ormanlarının korunması için yangın riskini azaltacak stratejilerin geliştirilmesi gerekmektedir. Ağaçlar budanmalı, yangın şeritleri oluşturulmalı ve belki de en önemlisi halk bilinçlendirilmelidir.
Fındık (Corylus avellana)
Doğal yayılış alanı: Karadeniz
Fındık, huşgiller (Betulaceae) familyasından Corylus cinsini oluşturan çalı ve ağaç türlerinin ortak adı. Fındık, kalp ve damar sağlığı açısından çok faydalıdır. Düzenli fındık tüketmek kalp krizi geçirme riskini azaltır ve kolesterolü düşürür. Fındık, doğrudan tüketilebileceği gibi çikolata, tatlı, pasta ve bisküvi üretiminde de kullanılır. Fındık yağı da mutfakta ve kozmetik ürünlerde kullanılan bir üründür. Dünya fındık dikim alanlarının ortalama %75’i Türkiye’dedir. Özellikle Karadeniz bölgesi, fındık üretiminin merkezidir. Özellikle Ordu, Giresun, Trabzon, Samsun, Düzce ve Sakarya illeri büyük üretim alanlarına sahiptir.
Zakkum (Nerium oleander)
Ilıman ve subtropikal bölgelerde süs ve peyzaj bitkisi olarak yetiştirilen çalı veya küçük ağaçtır. Zakkum, Akdeniz gibi ılıman iklimlerde sıklıkla görülmesine rağmen kesin bir menşe bölgesi bulunmamaktadır. Genel olarak sıcak iklimlerde yaygın olarak bulunur. Zakkumun tüm bölümleri zehirlidir. Yaprak, çiçek, sap ve özellikle tohumları, içerdikleri zehirli bileşenler nedeniyle insanlar ve hayvanlar için tehlikelidir. Zakkumun estetik değeri yüksektir ve pek çok bahçede, parkta süs bitkisi olarak yetiştirilir. Ancak zehirliliği nedeniyle çocukların ve evcil hayvanların erişemeyeceği yerlerde bulundurulmalıdır.
Side Canavar Otu (Orobanche Sideana)
Doğal yayılış alanı: Antalya
Side canavar otu, sadece Side (Manavgat) sahil şeridinde bulunan endemik bir bitki türüdür. Bu özel bitki, Antalya Orkideleri ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Derneği (ANTOK) ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından sağlanan destekle 2012 yılından beri koruma altındadır.
Kazayağı/ Makas Otu ( Carpobrotus acinaciformis)
Doğal Yayılış Alanı: Güney Afrika
Güney Afrika kökenli bu estetik çiçek, Türkiye’de “Makas otu” veya “Kazayağı” isimleriyle tanınır. Çiçekleri parlak pembe-mor renklidir. Kuraklığa son derece dayanıklıdır ve besin açısından fakir, kumlu topraklarda bile yetişebilir.
Bahçelerde, kurak bölgelerde ve zemin örtücü olarak kullanılır. Ancak hızlı ve yerli bitki türlerini tehdit edecek şekilde yayılması sebebiyle istilacı türler arasında yer alır. Bu sebeple, peyzaj çalışmalarında doğal bitki örtüsüne zarar vermemek adına azami özen gösterilmesi gerekmektedir.
Asuman Çiğdemi (Crocus Asumaniae)
Doğal yayılış alanı: Antalya
Çok yıllık bir bitki olan Asuman Çiğdemi, 900-1250 metre yüksekliklerde Antalya'da bulunur. Ekim-Aralık aylarında çiçek açan bu bitki, IUCN Kırmızı Liste kategorisinde "Tehlikede" olarak sınıflandırılmıştır.
Kum Zambağı (Pancratium Maritimum)
Doğal yayılış alanı: Akdeniz havzası
Çok yıllık, kıyı kumullarında yetişen soğanlı bir bitki olan Kum Zambağı, Yunanistan, Fransa ve İspanya sahillerinde; Türkiye'de ise Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz kumullarında yetişmektedir. Türkiye’de bulunan zambakların Türkiye dışına çıkarılması yasaktır.
Serik Armudu (Pyrus Serikensis)
Doğal yayılış alanı: Antalya
Sadece Antalya'da (Serik, Manavgat, Aksu) yetişen bu armut türü, ağaç veya çalı şeklinde olan ve 10 metreye kadar boyu uzayabilen endemik bir bitki türüdür. Antalya'nın doğal bitki örtüsü arasında yer alan ve halk arasında gurnut olarak bilinen bu bitki, bölgenin biyoçeşitliliği açısından önem taşımaktadır. Ancak, habitat kaybı ve tarım faaliyetleri nedeniyle gurnut bitkisinin varlığı tehdit altındadır.
Bodrum Gezi Rehberi
GEZEGENİ KORUMA REHBERİ
Doğal kaynaklarımızın sınırlı olduğunun ve iklim krizinin gün geçtikçe geleceğimizi daha fazla etkilediğinin farkındayız.
Doğayı korumak ve gelecek nesillere sağlıklı bir dünya bırakabilmek için çalışıyoruz ve bunları sizlerle paylaşmak isteriz. Çalışmalarımızda bize destek olursanız, el ele vererek daha yeşil ve sürdürülebilir bir dünya inşa edebiliriz.
Çevre İçin Biz Neler Yapıyoruz?
- Atıklarımızı yönetiyor, ayrıştırıyor ve geri dönüşüm firmaları aracılığıyla bertarafını sağlıyoruz. Su tüketimini azaltmak adına tasarruflu armatürler ve rezervuarlar kullanıyoruz.
- Tesisimizdeki tüm cihaz ve araçların bakımlarını düzenli olarak gerçekleştiriyoruz.
- Isıtma ve soğutma ekipmanlarının konumunu verimliliği maksimize edecek şekilde planlıyoruz. Gereksiz enerji kullanımını önlemek için otomasyon sistemleri kullanıyoruz.
- Odalarda enerji tasarrufunu sağlamak için enerji saver sistemi kullanıyoruz.
- Enerji tasarruflu aydınlatmalar ve uygun alanlarda harekete duyarlı aydınlatmalar kullanıyoruz. Yeni cihaz satın alımlarında, enerji verimliliği yüksek olan cihazlara öncelik veriyoruz.
- Yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin farkındayız ve bu doğrultuda yatırım planlamalarımızı yapıyoruz.
- Atık suları biyolojik arıtma işlemi ile geri kazandırıp bahçe sulamada kullanıyoruz. Kullanım suyu olarak deniz suyunu reverse osmosis sistemi kullanarak arıtıp kullanıyoruz. Bahçe atıklarını öğütüp torf olarak tekrar kullanıyoruz.
- Misafirlerimiz istemedikçe, havlu ve çarşaf değişimini her iki günde bir gerçekleştiriyoruz.
- Ozonla dezenfeksiyon, otomatik dozajlama gibi sistemler kullanarak kimyasal tüketimimizi azaltmaya çalışıyoruz.
- Bahçe sulama için sprink ve damlama sistemlerini kullanıyoruz.
- Zamanlayıcılar aracılığıyla sulama sistemini, günün daha serin saatlerinde çalıştırarak buharlaşma nedeniyle yaşanan su kaybını minimize ediyoruz.
- Çevreye duyarlı tedarikçilere ve bölgesel tedarikçilere öncelik veriyoruz.
- Tarihi ve turistik bölgelerin korunması ve bölgesel turizmin geliştirilmesine yönelik çalışmalara destek oluyoruz.
- Doğal yaşamı ve endemik canlıları koruyoruz.
- Karbon ayak izimizi azaltmak için stratejiler uyguluyoruz. Personelimize çevre konusunda farkındalık yaratıcı eğitimler veriyoruz.
- Hizmet ve altyapı geliştirme çalışmalarımıza, sürdürülebilirlik konusundaki gelişmeleri de takip ederek yön veriyoruz.
Çevre İçin Siz Neler Yapabilirsiniz?
- Duş alma sürenizi sadece 1-2 dakika kısaltarak ortalama 18 litre su tasarrufu yapabilirsiniz. Küvette banyo yapmak yerine, duş almayı tercih ederseniz yaklaşık 50 litre su tasarrufu yapabilirsiniz.
- Odadan çıkarken oda kartınızı yuvasından çıkartabilirsiniz.
- Tıraş olurken veya diş fırçalarken suyu kullanmadığınız anlarda musluğu kapatabilirsiniz.
- Tek kullanımlık alternatifler yerine, yeniden kullanılabilir kişisel bakım ürünlerini (örn. tıraş bıçağı, diş fırçası, tarak, vb.) tercih edebilirsiniz.
- Hava koşulları uygun olduğunda klima yerine, doğal havalandırmadan yararlanabilirsiniz. Gün ışığı mevcut olduğunda, doğal aydınlatmayı tercih edebilirsiniz.
- Odanızda veya genel alanlarda gereksiz enerji tüketimleri veya su sızıntılarını fark ederseniz, bize bildirebilirsiniz.
- Atıklarınızı otel genel mekanlarında bulunan geri dönüşüm istasyonlarını kullanarak ayrıştırabilirsiniz.
- Tabaklarda tüketilmeden kaldığı için atmak zorunda kaldığımız gıdaların azaltılması için bize destek olabilir; porsiyonlarınızı tüketebileceğiniz miktarları dikkate alarak belirleyebilirsiniz.
- Çöplerinizi tuvalet yerine çöp kovasına atabilirsiniz.
- Havlularınızı balkonda veya askılıkta kurutarak tekrar kullanabilirsiniz. İhtiyaç olmadıkça havlu ve çarşaf değiştirmekten kaçınabilirsiniz.
- İnsan sağlığına ve çevreye zarar vermeyen, hayvan haklarını gözeten, sürdürülebilir kaynaklardan üretilen kozmetik ürünleri tercih ederek sağlığınızı ve doğayı koruyabilirsiniz.
- IUCN ve CITES tarafından belirtilen tehdit altındaki yaban hayatı türlerinden üretilen ürünleri satın almaktan kaçınarak hayvan haklarını ve biyoçeşitliliği koruyabilirsiniz.
- Ulaşımda, otomobil yerine toplu taşımayı veya bisikleti tercih ederek, karbon ayak izinizi düşürebilirsiniz. Uygun mesafelerde yürüyüş yaparak sağlığınızı koruyabilirsiniz.
- Odanızdaki aydınlatmaları ve cihazları kullanmadığınız zamanlarda kapalı konuma getirebilirsiniz.
- Sürdürülebilirlik çalışmalarımızı geliştirmemiz için bize geri bildirim ve önerilerde bulunabilirsiniz.